26 Ekim 2009 Pazartesi

FERDİ TAYFUR HAKAN ŞÜKÜR'Ü UYARIYOR

30 Nisan 2009 Perşembe

BİR TELEVOLE MASALI By Atilim ALTUN

"Bugüne kadar hep onlar konuştu
Gezerek kanal kanal.
Benim de sana söyleyeceklerim var kızım
Gitme biraz daha kal..."

Hayat bir televole masalı değildir kızım!
Sakın aldatmasın seni
Seda'nın Güllü'nün o boş kahkahaları
Ebru'ların Çağla'ların Demet'lerin
O sabun köpüğü muhteşem aşkları (!)
Ben ne dev yalnızlıklar bilirim
Ben ne ayrılıklar
Ben ne hıçkırıklar
Kim bilir
Nasıl ıslaktır geceleri onların yastıkları...

Hayat Mehmet Ali'nin çiftliği değildir kızım
Öyle hep yüzüne gülmez bu çarkıfelek
Feleğin çarkına düşünce anlarsın
Aslanın neresinde ekmek.

Hayat bir Tarkan şarkısı değildir kızım!
Öyle hüp diye içine almaz seni hiç bir sevgili
Ve hiç bir kimse kuş sütüyle beslemez seni
Güzelliğin solunca anlarsın
Aynalarda bile zor bulursun kendini

Hayat ne Aydın'ın "Aydın Havası"
Ne Fatih'in "o kıskıvrak yılan dansı!"
Ne bir Gülben
Ne de Hülya kavgası
Hayat seni kaybettiğim günden beri
İçimde bir kurşun yarası.

Hayat bir peri masalı değildir kızım!
Öyle evinin önünde
Beklemez seni beyaz atlı prensler
Bak Beyaz'ın bile simsiyah oldu hayalleri çoktan
Ve Okan yaralı bir kuştur artık
Her gün kendini gagalamaktan
Ve sanat adına
Arto'yu Hande'yi Sevda'yı zagalamaktan

Hayat bir tatil köyü değildir kızım!
Bir o yana bir bu yana sallamaz seni
Bir düşün
Yıkılan yuvaları
O kırık hayatları
Yarınsız çocukları
Bir düşün
O arka sokakları
Sahipsiz çığlıkları
Çaresiz anaları-babaları...

Hadi olacaksan
Gel doktor ol öğretmen ol alim ol
Kırılmış kanadım, kolum elim ol
Umudum ol güneşim ol ateşim ol
Seni de sarsın mutluluğun
O sımsıcak kolları
Ve seni de yutmadan
Reyting canavarının o sahte yıldızları!..

Unutma
Sakın unutma kızım!
Onların
Hazindir bir romandır
Özendiğin bütün hayatları...

Ahmet Selçuk İLKAN

YAKILACAK ADAM

''İlk ateşi sen yaktın
Son yangın da senden olsun
Senin canın sağ olsun...''

Bilmeliydim
Bir sabah çekip gideceğini
Dünyayı başıma yıkıp gideceğini bilmeliydim
Ve sen daha kırmadan bu aşkın kalemini
Ben herşeye eyvallah deyip
Çekip gitmeliydim bu şehirden

Ben yakılacak adamım bu şehirde
Sana böyle yandığım için
Ben asılacak adamım bu şehirde
Seni böyle sevdiğim için

Oysa
Neler öğretti hayat bana
Gülerken ağlamayı
Sırtımdan vurulmayı
Aç susuz yaşamayı...
Daha neleri öğretti hayat bana
Bir sana yalvarmayı öğrenemedim
Bir de seni unutmayı

Ben yakılacak adamım bu şehirde
Sana böyle yandığım için
Ben asılacak adamım bu şehirde
Seni böyle sevdiğim için

Sen sahte mutluluk süslü prensesi
Sen sosyetik barların şımarık sokak kedisi
Sen mutluluğun korkak faresi
Sen hep aynı gecelerin
Hep aynı şarkıların
Hep aynı masaların vazgeçilmez mezesi
Senin cirit attığın sokaklarda
Ne gezer aşkın vefanın gölgesi
Çek git artık!
Yaşanmasın bir daha aşkın böylesi
Çek git artık!
Bitsin burada bu aşkın hikayesi

Oysa
Bir yudum mutluluğun için
Yollarına bir ömür serdim
Oysa
Bir gelişin için
Sokaklarına binlerce sabır ektim
Hasretse hasret
Acıysa acı
Uğrunda en kralını çektim
Üstelik yalnız ve tektim
Senin bir taş olduğunu nereden bilecektim?

Biliyorsun...
Seni bebekler gibi sevdim
Seni çiçekler gibi sevdim
Seni melekler gibi sevdim
Çünkü sen
Tapılacak kadındın (!) bu devirde
Oysa ben
Sana böyle yandığım için
Sana böyle kandığım için
Seni böyle sevdiğim için
Asılacak adamım bu şehirde
Yakılacak adamım bu şehirde

Git git artık...
Güle güle!..

Ahmet Selçuk İLKAN

27 Nisan 2009 Pazartesi

OBAMANIN GELIS NEDENI; ETIBANK By Atilim ALTUN

OBAMANIN GELIS NEDENI; ETIBANK

KAYNAK YAĞMASI { ÖNEMLİ }

OBAMA'nın TÜRKİYEYE GELME SEBEBİ BELLİ OLDU SONUNDA
ETİBANK SATILIYOR!..
ASIL DEGERİ 9 (DOKUZ) TRiLYON DOLAR DiKKAT!!!

9 MiLYON VEYA
9 MiLYAR DEGiL
9 TRiLYON DOLAR...

ABD SADECE 40 KIRK MiLYON DOLARA KAPATACAK!

YAZIKLAR OLSUN....
KAPTIRANA, VERENE ve SUSUP SEYREDENE....

ALTI USTU BIR MAIL GONDERMEKLE BU İŞ OLMAZ DİYE DÜŞÜNMEYİN LÜTFEN. VATANINI SEVEN HERKESE GÖNDERELİM

HEPİNİZİN BİLDİĞİ GİBİ ETİBANK ÖZELLESTİRİLECEK.. (ALICISI AMERIKA)
VE BOR İŞLETMELERİ ETIBANK BÜNYESİNDE. KONULAN FİYAT 40 MİLYON $.

LÜTFEN BİR DAHA OKUYUN VE LÜTFEN HERKESE İLETİN...
YASADIĞIN DÜNYAYI SORGULAYAMIYORSAN, BARI ÜLKENİ SORGULA.....

ÖNEMLİ....! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ...
Borla çalışan araba üretildi,maliyeti 200 tl olan 1 kg bor ile 19 000 km yol yapabiliyor(1100kg. oto sabit 100 km süratle giderse) Bu demek oluyorki Petrole son. Tam tersine Batılı ülkeler bor işletmeciliğinin kansere yol açtığını iddia ederek BOR madenininden soğutma çabası içindeler. Oysa bu mucize maden kanser tedavisinde de kullanılmaktadır. Türkiye kiskacta!
Arabayi bor madeniyle calistiracak patentli 600 proje oldugu ortaya cikti.
TÜRKİYE, dünyada bor rezervinin yüzde 73`üne sahip Ve Türkiye GELECEĞİN DUBAİSİDİR
Uluslararasi teroristler Türkiye uyanmadan bu kaynagi ele gecirmeyi planliyor.
Bu maili çoklu yollayarak en azindan bir toplum bilinci oluşmasina yardim edebiliriz ya da direkt silin...


TMMOB
ÇEVRE MÜHENDİSLERİ ODASI
İSTANBUL ŞUBESİ
!!!!! Hızlı Bir Şekilde Forward Edelim !!!!!

Erman Toroglu İlk Defa Ciddi Konuştu By Atilim ALTUN

Erman Toroglu İlk Defa Ciddi Konuştu By Atilim ALTUN

25 Nisan 2009 Cumartesi

BİLİYORUM KONUŞACAK BİR ŞEYİMİZ KALMADI… By Atilim ALTUN

Biliyorum konuşacak bir şeyimiz kalmadı, paylaşacak hiç bir şeyimiz yok.
Yine de yüreğimden gücümün yettiği yere kadar sana sesleniyorum,
seninle konuşuyorum... Bugün sana olan kırgınlığımı rafa kaldırdım,
sevgimi aldım avuçlarımın arasına, ona sığınıyorum... Cümlelerimi kısalttım,
kelimelerim buruk, gülüşlerim istenmeyen dudaklarımda...

Bir ihtimal gelişine sığındığımı fark ettiysem de, engel olamadım gurursuz
ama umutlu hasretine... Bugün gönlümü hoş tutmak istiyorum,
imkansız olan her rüyaya inanasım geliyor... Bir çocuk gibi
isteklerimi bastıramıyorum... Çalmayan telefonuma elim gidiyor,
sana halen bende olduğunu ısrarla yazmaya çalışıyorum... Bende olan seni,
hiç kırmadım, değiştirmedim ve hep korudum desem de, sendeki benin
nasıl olduğunu, gülüp gülmediğini anlamsız bir sıkıntıyla merak ediyorum...

İçimdeki güzelliğine inanıp inanmamanı artık umursamıyorum!
Üşüyorum, bu üşüme yalnızlığımdan geliyor ve sarıyor her tarafımı...
Tutunabileceğim hiçbir güzellik yok, hatırlamaktan usanmayacağım
anılarım dışında... Isınabilmek için onlara sarılıyorum...
Anlamsız ve cevapsız sorular hınzırca sırıtıyor, ben görmemeye
çalışıyorum... Düşler uzak gibi görünüyordu ama yakındı...

Belki de görmeyi istemek gerekiyordu... Gözlerini aç desem kapatacaksın
ama kapatma gözlerini! Kendime bir demet papatya aldım ama bakmadım
falıma... Gözlerimi gelişlere verdim, gözlerimdeki hüzün bile seni özlemiş
itiraf etti sonunda... Düşüncelerim gururlu, hayallerim ve sevdam değil...
Gelseydin, kendimi unutup sana koşacaktım, susturacaktım içimdeki isyanı,
kavgaların ortasında bir güneş gibi doğup ısıtacaktım yüreğini,
sevinçten ağlayacaktım bu defa, mutluyken hemen sarhoş olmuşum gibi,
dokunacaktım, sarılacaktım. Ama gelmedin, gelemezdin belki de gelmeye de
hiç niyetin yoktu aslında... Kendimi kandırdığımı anladığımda ağlıyordum...

Eskiden kimi şarkıların ne kadar anlamlı olduğunu düşünürken, şimdi
ayrılığın ardından çalınan her şarkı umutsuzluğumu ve sevgimi anlatıyormuş
gibi geliyor... Sevdiğim ne çok şarkı varmış, bunu senin gidişin gösterdi bana...
Her şarkıda sen varsın, her yerde, her gördüğüm insanda, denizde,
gecede, uykumda... Nasıl beceriyorsun her yerde olabilmeyi...
Bu bir marifetse eğer, neden benim yanımda değilsin ki?
Gözyaşlarım asilliğini yitiriyor ve yenik düşüyorum sevdana...

Gittin! Belki de hiç gelmemiştin ben, geldiğini sandım... Ayak uyduramadım
yorgunluğuna... Dudaklarına düşlerindeki öpüşü konduramadım...

Kimi zaman bir çocuk oldum gülüşlerinde şımaran, kimi zaman bir kadın;
dokunuşlarında kendini bulan... Ama! En çok da imkânsızın oldum...

Her gelişimde bir kez daha gönderdiğin oldum... İnanamadığın, Yenemediğin,
üzerinden atlayamadığın korkuların oldum... Ağladığın, bağırdığın ya da
sustuğun isyanın oldum, sessizce boşalan gözyaşların, birikmişliğin oldum...
Yüreğindeki kadın ben olmak isterken yüreğine sığınan ve tozlanacak olan
bir anı oldum... Hak etmediklerin, artık yeter dediklerin ve her şeyin olmak isterken
belki de hiçbir şeyin oldum... Söylesene ben gerçekten senin neyin oldum?
Sesin hep uzakları çağırıyordu, ben üstüme alındım, sana geldim...
Bilseydim, bana ait olmayan bir seslenişi sahiplenir miydim?

Şimdi bir mevsimlik aşk kaldı avuçlarımda sadece bir mevsim yaşanan
ama bir ömür gibi gelen aşk... Kalbime henüz söyleyemedim gittiğini,
öğrenirse onun da acı çekmesinden korkuyorum... Seni halen
benimle biliyor ve seviyor ama ben kalbime ilk defa yalan söylüyorum...
Gittin! Sevdamın yokluğuna alışabilirim belki ama sesinin uzak yolların
sonunda olması acıtıyor içimi... Suskunluğun en büyük silahındı,
suskunluğunla vurdun beni asıl acı olan, canımı acıtan unutulmak...

Söylesene unutulmak kime yakışıyor?
Unutan sen olsan da sana bile yakışmıyor...

Merak etme, üstüne giydirmedim bu duyguyu, unutulmayan olmak
sende daha güzel duruyor... Görüyorsun işte, aşk'a ve sana ihanet etmiyorum
ben Benim kırgınlığım aşk'a... Sen üstüne alındın...

Başlığını Lütfen Siz Bulun... Ben Seçemedim By Atilim ALTUN

Sakın içindeki o amansız sürgünden bahsetme tüm hayatım ellerimin arasından kayıp giderken bana. Bahsetme o büyük yalnızlığından....Seni bütün kayıplarınla, intiharlarınla, vazgeçişlerinle, savruluşlarınla, ruhunun sürgünlerine yaptığın bitmeyen yolculuklarınla sevdim ben senin içindeki o yakıcı yokluğu sevdim. İçindeki o sonsuz boşluğu, o özlediğim benliğini sevdim. Sen hiç senden mahrum kalmadın sevgilim. Aşkımız gözlerinden silinip gidiyor. İçindeki okyanusların sularını taşıran unutuluş rüzgarları, adımı fısıldıyor yaşamın kıyılarına. Yavaş yavaş eskiyor gözlerim gözlerinde, tenim teninde, adım dudaklarında... Yavaş yavaş siliniyorum hayatın içinden.. Yokluğunun ürperten rüzgarlarında savrulup duran o sahipsiz uçurtmayım artık.


Yaşarım sandım. Her şeye ve hayata rağmen... Karanlıklara karışırım; sonra nasılsa hep sabah olur. Geçip gider sandım her şey. Geçip gider yaşadıklarım, öldüklerim... İyiliklerim ve o en çok da kendimi acıtan kötülüklerim... Hepsi geride kalır ve ben her sabah aşkınla yeniden doğarım. Oysa şimdi, ne kadar da iyi anlıyorum, geçmişin uçurumlarına ittiğimiz o anlar hiç kaybolmuyormuş. Hep bir gölge gibi takipteymiş arkamızda. Aldığımız her solukta içimize çektiğimiz o hayat, DÜN ,dünden bir türlü kopamıyormuş.

Ve sonra hayat bitti, aşkın başladı. Şimdi ne kadar da iyi anlıyorum; sana aşık olmak seni kaybetmekmiş... Bu aşkın seslendiği her yere gitmek, her kapıyı çalmak, her evde uyumak, o parça parça hayatını sokak sokak solumak, İSTANBUL olmak o sonsuz şefkatine sığınıp çocuğun olmak sen o bencil ikilemlerinde savrulurken dört duvar ve bir yalnızlıktan ibaret, rutubetli bir evde unuttuğun olmak, bir gün yeniden hatırladığın ama yokluğunla geçen gecelerin yaralarını ne yapsan da bir türlü yüreğinden silemediğin olmak, bir gün terk ettiğin ertesi gün tanrı gibi taptığın olmak, hayatını paylaştığın, ekmeğini paylaştığın kalemini, şiirlerini, sözlerini paylaştığın olmak, hesaplaştığın, kimi zaman kaçtığın, sıkıldığın, boğulduğun ama vazgeçemediğin olmak birlikte çocuklaştığın, birlikte büyüdüğün, birlikte yavaş yavaş öldüğün olmak, kendinle konuşur gibi konuşup, kendine sarılır gibi sarıldığın, kendini öldürür gibi öldürdüğün olmak, hepsi bir gün hepsi seni kaybetmekmiş... Hayat seni kaybetmekmiş aslında. Adına kader dedikleri, içinde hapsolduğumuz, ne akışını, ne sonunu, nede bize biçilen rolleri bir türlü değiştiremediğimiz o acımasız öyküde, benim rolüm seni hep kaybetmekmiş sevgilim...

Şimdi kusursuz bir aşk romanının kaybetmeye mahkum kahramanı gibiyim. Sonu başından belli bir kaybediş romanı... Çaresizce çırpınıyorum bu aşkın kaderini değiştirebilmek için. Oysa çocuksu umutlarım ve ardından gelen kaçınılmaz yıkımlarım yalnızca renk ve heyecan katabiliyor bu öyküye. Sürükleyicilik katıyor. Ama okuyan herkes biliyor bunun bir kaybediş hikayesi olduğunu. Bir tek ben inanmak istemiyorum. Sense bir yanınla öykünün, bir yanınla dışarıdaki hayatın içindesin. Kopamamışsın sokaktan... Ara sıra başka öykülere karışmak, başka öykülerin kahramanı olmak, sen benden kaybolmak istiyorsun. Bunun adına da “ ÖZGÜRLÜK “ diyorsun..

Söylesene, sence ben neden vazgeçtim, hayatın tatlı şurubundan o çileksi tadından, o gelgeç kokusundan? Neden vazgeçtim yaşamaktan? Neden silahsız neferi oldum bu aşkın? Neden hep savunmasını ben verdim? Neden bir öyküye hapsettim kendimi? Şimdi aldığım her dem seni benden biraz daha uzaklaştırırken neden nefes almak istemiyorum. Seni benden çalan o hayatı neden istemiyorum?

Gerçekliğin içinde kaybolmuş bir hayalden farksızım artık. Aşkım yalnız sözcüklerinde, aşkım yalnız sevgine batırarak yazdığın öykülerinde soluk alabiliyor. Bense karıştırıyorum öykülerinle o bir türlü parçası olamadığın gerçekliği. Öykülerindeki sevdana inanıyorum; öykülerindeki aşkımıza ağlıyorum. Aşkın beni çocukluğuma götürüyor. Öykülerinde yarattığın imgelerle büyülediğin hayat, o imgelerin içinde kendini bulan ve yazgısını seninle birleştirmeye hazır insanlar, her an başka bir aşka kapılıp beni yine o dört duvar ve bir yalnızlıktan ibaret, rutubetli evimde geri dönüşü olmayan bir yalnızlığa terk etme ihtimalin, beni o savunmasız çocukluğuma geri götürüyor; beni hayatın dengeleri içinde kendine bir yer bulabilmesi imkansız bir roman kahramanı yapıyor.

Beni gerçekliğin içinde sevemeyeceksen sevgilim ne olur içine al. Hayatımdan çekilmek ve ömrümü sana vermek istiyorum. Ömrünü senin yaşamını, senin içinde kaybolmayı, yalnız ama yalnız “ sen “ olmak istiyorum artık. O karanlık ruhuna, o büyük yalnızlığına, o senin çocukluğunda terk eden ve dönüp içine her baktığında, boşluğunda yeniden ve hep yeniden kaybolduğun benliğine al beni. O kendinden sürgün kendine al... Yeter ki bu aşkım yavaş yavaş silinmesin gözlerinden. İSTANBUL üzerinde kaybolan bir gök kuşağı gibi...

23 Nisan 2009 Perşembe

SüperTeklif - Türkiye'nin en çok kazandıran sitesi By Atilim ALTUN

SüperTeklif - Türkiye'nin en çok kazandıran sitesi By Atilim ALTUN

Para Kazanmak İçin Hemen Tıklayınız...

TRABZON'da pkk'lılara meydan dayağı By Atilim ALTUN

TRABZON'da pkk'lılara meydan dayağı By Atilim ALTUN

TRABZON'da pkk'lılara meydan dayağı By Atilim ALTUN

Facebook | Videoların: TRABZON'da pkk'lılara meydan dayağı

14 Şubat Videosu Harika By Atilim ALTUN

14 Şubat Videosu Harika By Atilim ALTUN

Deniz Seki Hüsnü Şenlendirici Adaletsiz Seçim By Atilim ALTUN

Deniz Seki Hüsnü Şenlendirici Adaletsiz Seçim By Atilim ALTUN

SATILIK VATAN TÜRKİYE By Atilim ALTUN

SATILIK VATAN TÜRKİYE By Atilim ALTUN

Çok Güzel Hareketler Bunlar - EROS By Atilim ALTUN http://www.atilimaltun.com

Çok Güzel Hareketler Bunlar - EROS By Atilim ALTUN http://www.atilimaltun.com

KOLBASTININ KRALI By Atilim ALTUN

KOLBASTININ KRALI By Atilim ALTUN

Kewell'in Bordo'ya attığı golle sahalara muhteşem dönüşü By Atilim ALTUN

Kewell'in Bordo'ya attığı golle sahalara muhteşem dönüşü By Atilim ALTUN

GALATASARAY - BORDEAUX 4-3 GENİŞ ÖZET BY ATILIM ALTUN

GALATASARAY - BORDEAUX 4-3 GENİŞ ÖZET BY ATILIM ALTUN

Sabri Üçlü By Atilim ALTUN

Sabri Üçlü By Atilim ALTUN

Galatasaray 5 Fenerbahce 1 By Atilim Altun

Galatasaray 5 Fenerbahce 1 By Atilim Altun

Yusuf HAYALOĞLU - AH ULAN RIZA By atilim altun

Yusuf HAYALOĞLU - AH ULAN RIZA By atilim altun

18 MART ÇANAKKALE ZAFERİ - ÇANAKKALE TÜRKÜSÜ By Atilim ALTUN

18 MART ÇANAKKALE ZAFERİ - ÇANAKKALE TÜRKÜSÜ By Atilim ALTUN

Ay Yildizli - Bordo Bereliler By Atilim ALTUN

Ay Yildizli - Bordo Bereliler By Atilim ALTUN

2002 Dünya Kupası dönüşü takımımıza eşlik eden F-16'larla Uçak Arasındaki Görüşmeler.... By Atilim ALTUN

2002 Dünya Kupası dönüşü takımımıza eşlik eden F-16'larla Uçak Arasındaki Görüşmeler.... By Atilim ALTUN

2002 Dünya kupası Milli Takım Goller by Atilim ALTUN

2002 Dünya kupası Milli Takım Goller by Atilim ALTUN

Susan boyle - britain's got talent - nessun By Atilim ALTUN

Susan boyle - britain's got talent - nessun By Atilim ALTUN

MUHSİN YAZICIOĞLU'NUN KENDİ SESİNDEN "ÜŞÜYORUM" ŞİİRİ BY ATILIM ALTUN

MUHSİN YAZICIOĞLU'NUN KENDİ SESİNDEN "ÜŞÜYORUM" ŞİİRİ BY ATILIM ALTUN

Ziynet SALİ - BEŞ ÇAYI By ATILIM ALTUN

Ziynet SALİ - BEŞ ÇAYI By ATILIM ALTUN